Dil Seçiniz
Kolonoskopi-Kac-Yasinda-Baslamali-Ailede-Kanser-Varsa-Ne-Olur-

Kolonoskopi Kaç Yaşında Başlamalı? Ailede Kanser Varsa Ne Olur?

Kolon kanseri, erken evrede teşhis edildiğinde tedavi başarısı oldukça yüksek olan hastalıklardan biridir. Ancak geç fark edildiğinde, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen ve hayati tehlike oluşturan bir tabloya dönüşebilir. İşte bu noktada kolonoskopi, sadece bir teşhis aracı değil; aynı zamanda kanserin önlenmesine yardımcı olan en etkili yöntemlerden biri olarak öne çıkar. Peki, kolonoskopi ne zaman yapılmalı? Herkes için standart bir yaş var mı? Ailesinde kolon kanseri öyküsü olanlar için bu yaş geri çekilmeli mi? Günümüzde bu sorular, özellikle 40’lı yaşlara yaklaşan ya da yakın akrabalarında kolon kanseri öyküsü bulunan birçok kişi için oldukça merak konusu. Çünkü doğru zamanda yapılan bir kolonoskopi, erken tanı sayesinde hayat kurtarabilir.

Kolonoskopi İçin Genel Olarak Önerilen Başlangıç Yaşı Nedir?

Kolonoskopi, kolon (kalın bağırsak) ve rektum bölgesinde oluşabilecek kanserli ya da kanser öncüsü oluşumların erken teşhisi için oldukça önemli bir tarama yöntemidir. Son yıllarda yapılan araştırmalar ve artan vakalar doğrultusunda, bu testin başlama yaşı konusunda da önemli değişiklikler olmuştur. Eskiden 50 yaş kolonoskopi için standart başlangıç yaşı olarak kabul edilirken, günümüzde bu sınır 45 yaşa çekilmiştir. Başta Amerikan Kanser Derneği olmak üzere birçok uluslararası sağlık kurumu, hiçbir belirti göstermese bile bireylerin 45 yaşına geldiklerinde ilk kolonoskopi taramasını yaptırmalarını önermektedir. Çünkü bu yaş, kolorektal kanser vakalarının artış göstermeye başladığı kritik bir döneme işaret eder. Ancak kolonoskopi yalnızca bir kez yapılan bir işlem değildir. Eğer ilk taramada herhangi bir riskli polip ya da lezyona rastlanmazsa, bir sonraki kolonoskopi genellikle 10 yıl sonra planlanır. Öte yandan, eğer ilk kolonoskopide polip saptanırsa bu süre doktorun değerlendirmesine göre 3 ila 5 yıl arasında değişebilir. Yani tarama sıklığı, kişinin risk durumuna ve ilk kolonoskopi bulgularına göre kişiselleştirilir.

Ailede Kolon Kanseri Olanlar İçin Tarama Ne Zaman Başlamalı?

Kolon kanseri söz konusu olduğunda aile öyküsü, tarama zamanını belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Eğer birinci derece akrabalarınızdan (anne, baba, kardeş) birine kolon kanseri teşhisi konmuşsa, sizin için kolonoskopi taramalarına başlama yaşı genel nüfusa göre çok daha erkene çekilir. Özellikle akrabanıza 60 yaşından önce kolon veya rektum kanseri tanısı konduysa, sizin taramalara başlamanız gereken yaş 40 veya tanının konduğu yaştan 10 yıl önce olarak belirlenir. Örneğin; annenize 45 yaşında kolon kanseri teşhisi konduysa, sizin ilk kolonoskopinizi 35 yaşında yaptırmanız önerilir. Bu erken başlangıç önerisi, genetik yatkınlığı olan bireylerde kolon kanseri gelişme riskinin daha yüksek olmasından kaynaklanır. Ailevi geçişli kolon kanserleri, genç yaşta ortaya çıkabildiği için bu gruptaki kişilerin takipleri de özel ve dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Taramaların zamanlaması ve sıklığı, kişisel ve ailesel risk durumunuza göre uzman bir gastroenterolog veya onkolog eşliğinde planlanmalıdır. Bu sayede olası bir hastalığı henüz belirti vermeden yakalamak ve erken müdahale şansı yakalamak mümkün hale gelir. Unutmayın, erken tanı hayat kurtarır. Ailenizde kolon kanseri öyküsü varsa, taramaları ertelemeyin ve mutlaka doktorunuza danışarak size özel bir takip planı oluşturun.

Hangi Belirtiler Varken Yaştan Bağımsız Kolonoskopi Gerekebilir?

Kolonoskopi genellikle belli bir yaşa gelindiğinde yapılan rutin bir tarama gibi düşünülse de, bazı durumlarda yaş faktöründen bağımsız olarak da mutlaka yapılması gereken bir işlemdir. Vücudun verdiği bazı sinyaller, yaşınız ne olursa olsun kolonoskopiyle değerlendirilmesi gereken ciddi sorunların habercisi olabilir. Eğer sizde şu belirtilerden biri veya birkaçı varsa, yaşınız genç bile olsa bir uzmana başvurarak kolonoskopi planlanması gerekebilir:

Sürekli devam eden, nedeni açıklanamayan karın ağrıları

Dışkıda kan görülmesi

Aniden başlayan kabızlık ya da ishal

Açıklanamayan kilo kaybı

Demir eksikliği anemisi (özellikle tekrarlayan ya da nedeni bulunamayan)

Bu belirtiler, bağırsaklarda gelişen iltihabi hastalıklar, polipler veya hatta kolorektal kanser gibi daha ciddi durumların habercisi olabilir. Bu yüzden hekimler, bu tür semptomları olan bireylerde yaşa bakmaksızın kolonoskopi yapılmasını önerirler. Özellikle genç bireylerde görülen makat kanamaları, çoğu zaman hemoroid gibi iyi huylu nedenlere bağlansa da, altta yatan başka bir sağlık sorununun olmadığından emin olmak son derece önemlidir. Çünkü bazı kolorektal kanser vakaları erken yaşlarda belirti vererek başlayabilir ve erken teşhisle tamamen tedavi edilebilir.

Genç Yaşta Kolon Kanseri Artıyor mu? Yeni Araştırmalar Ne Diyor?

Kolon kanseri uzun yıllar boyunca daha çok ileri yaş hastalığı olarak görülse de, son dönem araştırmalar bu algıyı ciddi şekilde değiştirmeye başladı. Özellikle 50 yaş altındaki bireylerde kolon kanseri görülme sıklığında dikkat çekici bir artış yaşanıyor. Bu artış, yalnızca sayısal bir veri değil; aynı zamanda genç yaşta başlayan kolon kanserlerinin daha agresif seyredebileceği gerçeğiyle birleştiğinde, halk sağlığı açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Uzmanlar, genç yaşlarda neden daha fazla kolon kanseri vakası görüldüğünü net olarak açıklamak için çalışmalarını sürdürüyor. Ancak şu anki bulgular, modern yaşam tarzının bu artışta önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Düşük lifli ve yüksek işlenmiş gıdalarla beslenme, hareketsizlik, obezite, stres ve bağırsak florasındaki dengesizlikler gibi etkenlerin kolon kanseri riskini artırdığı düşünülüyor. Bu gelişmeler, kolonoskopiye başlama yaşı konusunda da bakış açısını değiştiriyor. Eskiden sadece ailesinde kolon kanseri öyküsü olan kişiler için erken yaşta tarama önerilirken, artık aile öyküsü olmayan bireylerde bile 45 yaş öncesinde kolorektal kanser gelişebildiği için doktorlar daha dikkatli davranıyor. Özellikle sindirim sistemiyle ilgili belirtiler gösteren genç bireylerde, kolonoskopi taramalarına daha erken yaşta başlanması tavsiye ediliyor.

Ailevi Kolon Kanseri Sendromları: Hangi Genetik Riskler Var?

Kolon kanseri vakalarının büyük bir kısmı çevresel faktörlerle ilişkilendirilse de, bazı bireylerde risk doğrudan genetik yatkınlıkla bağlantılıdır. Özellikle ailevi kolon kanseri sendromları olarak bilinen kalıtsal durumlar, kişiyi genç yaşlardan itibaren kolon kanseri açısından yüksek risk altına sokar. Bu nedenle bu sendromlara sahip bireylerde hem takip hem de tarama süreçleri çok daha erken yaşlarda başlatılır. En sık karşılaşılan kalıtsal kolon kanseri sendromları arasında Ailevi Adenomatöz Polipozis (FAP) ve Lynch Sendromu (diğer adıyla Herediter Nonpolipozis Kolorektal Kanser – HNPCC) yer alır. FAP tanısı alan bireylerde, kalın bağırsakta yüzlerce hatta binlerce polip gelişme riski vardır ve bu poliplerin kansere dönüşme ihtimali oldukça yüksektir. Bu nedenle FAP’li bireylerde kolonoskopi taramalarına genellikle 10-12 yaşlarında başlanır. Lynch sendromu olan bireylerde ise genetik yatkınlık nedeniyle sadece kolon değil, rahim, yumurtalık ve mide kanseri gibi farklı kanser türlerinin gelişme riski de artar. Lynch sendromunda taramalar genellikle 20’li yaşların başında başlatılır ve daha sık aralıklarla yapılır. Bu noktada genetik testler devreye giriyor. Eğer aile geçmişinizde birden fazla kişide kolon kanseri, rahim kanseri ya da benzeri kanserler varsa, bir genetik danışmandan destek almanız önerilir. Bu testler sayesinde, kişide bu sendromlara yol açan gen mutasyonlarının varlığı tespit edilebilir. Sonuç olarak bireyin taşıyıcı olup olmadığı öğrenilir ve kişiye özel bir tarama ve takip programı oluşturulur. “Ailesinde kanser olanlar için kolonoskopi ne zaman yapılmalı?” sorusu, bu noktada hayati önem taşır. Çünkü bu kişilerde standart tarama yaşı olan 45 bile geç olabilir. Genetik riski yüksek bireylerde erken tanı, sadece hastalığın önlenmesi değil, yaşam süresinin uzatılması açısından da kritik bir rol oynar.

Yorum Yap

Hasta Görüşleri

Doç. Dr. Çetin ALTUNAL

20.05.1980 tarihinde Ankara’ da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’ da tamamladı. Lise eğitimi sırasında TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları’ nda matematik ve kimya dallarında okulunu temsil etti. Daha sonra Uludağ ve Kırıkkale üniversitelerinde eğitimini tamamlayarak genel cerrahi uzmanı oldu. Eğitim sürecinde üst ve alt GİS endoskopisi (özefagogastroduodenoskopi ve kolonoskopi), laparoskopi (kapalı ameliyat teknikleri), yoğun bakım, yanık ve deney hayvanları gibi konularda ayrıca eğitim aldı. Türk Cerrahi Derneği, Dahili ve Cerrahi Yoğun Bakım Derneği üyelikleri bulunmakta olup, Kırıkkale Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Muş Devlet Hastanesi (zorunlu hizmet), Özel Duygu Hastanesi ve Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi çalıştığı bazı kurumlardır.